16 Ocak 2015

Şu hayatta insanın peşini bırakmayan ...

Şu hayatta insanın peşini bırakmayan uyku düşmanı tek bi gerçek var ki, o da tadilat. Yani 4 ev, 4 mahalle, 3 il değiştirdim, sanki bi usta matkapla beni takip ediyo, yerleştiğim dairenin etrafını kırıp döküyo arkadaş. Sabahın 9'unda duvar delmeye bi başlıyolar, aralıksız en az üç saat. Biri duvar kırdırıyo, biri fayans yaptırıyo, biri mutfak biri bilmemne, apartmanda kıyamet kopuyo. Olm apartman madem hazır değildi, ne halt yemeye daire tuttuk burdan. Biteydi gelir şenlerdik. Bi de dokuzu bir geçe usta hiltiyi bi dayıyo betona, yemin ederim beynimin motor kapağı rezonans yapıp beni uyandırıyo. Usta da kurban olduğum direk matkabı hiltiyi dayayıp mesaiye başlıyo. Baba bi iki uyarı sinyali göndersen hani, iki çekiç darbesi falan gibi. En azından gardımı alır yataktan fırlamazdım. Tabi daha fenası da var. Dış cephe montalama, dış cephe montalama iskelesi, dış cephe montalama işçilerinin perde arkasındaki izdüşümü ve dış cephe montalama işçilerinin türküleri. Ben her zaman söylerim. Müzik güzeldir, sevilir sevdirir. Ama dinlemek istemeyene işkencedir. Ben ki eve iş getirmeyen adamım, adam dış cephe montajı kisvesiyle apartmana geçici türkü bar kurdu istek alıyo olm. Yalnız adamdaki özgüvene hayran kaldım. Adam işbaşı yaptığı gün, bütün repertuarını mahalleye tanıttı yalnız. Ben 2 senedir aynı evde oturuyorum, kemençe çalmaktan hala imtina ediyorum. Ve bunu, o hiltiyle matkapla uykuma tecavüz eden komşularım rahatsız olmasın diye yapıyorum. Ulan bekar dediniz, ses yapar müzisyendir dediniz yemin ediyorum apartmanda en bekar en sesli sizsiniz. Acaba okuyup apartman yöneticisi mi olsam. Hergün tadilat, hergün tadilat böyle olmuyo...