10 Aralık 2017

Doğan SL ile ...

Doğan SL ile başlayan mütevazi serüvenimde sırasıyla Kartal L, Broadway GTE ve de son olarak Albea 1.3 Active gibi kaliteden ve estetikten ödün vermeyen araçlara sahip olmuş bir sürücü olarak burdan Volvo’ya sesleniyorum !!! Artık diyorum şu araç içi ısınma sorununu bi çözsek. Ben artık Sürmene’de çalışır çalışmaz ısınan araba binmek istiyorum. Bakın ben kısa mesafe seyahat insanıyım, araç ısınana kadar yol bitiyor sıcacık arabayı parkedip iniyorum. Neden ulan neden??? Arabanın ısınması için ille de önce arabanın mı ısınması lazım. Neden önce motor ısınıyor, neden yanma odası şöyle ayak altı bi yerde değil. Aşağıda cayır cayır benzin yanarken biz asiller üst katta tiril tiril titriyoruz. Hayır bi de ısınınca da camlar buhar yapıyo, cam açıcan ki buharı gitsin. Dışarısı daha iyiydi anasını satıym, atlıyoduk, zıplıyoduk yürüyoduk bi fenkşui oluyordu. Burda koltuğa oturduk ölümü bekliyoruz. Dünyanın en pahalı ve en parlayıcı yakıtını kullanıyoruz yine de ısınamıyoruz. Sene olmuş 2017 hala park halinde gaz veriyoruz. Uzay çağına geldik kıç kadar kabinde ISINlanamıyoruz...

30 Kasım 2017

Bana bak hamsi ...

Bana bak hamsi...!!! Ben seninle tek öğünlük düşünüyorum. Gerisi yok. Bir öğünlüktü herşey, yaşandı ve bitti anlıyor musun... Herhangi bi yerden çık diye 4 odada 6 pencere açtım, çöpünü bulaşığını yok ettim hala üstüme sinmeye çalışıyorsun. Hazmedeli 6 saat oldu burnuma burnuma kokuyorsun. Evet seni çok güzel yedim ve benden kolayca vazgeçemeyeceksin biliyorum ama şunu iyi belle, ben de seni istediğimde tekrar gelebilirsin bu eve. Senden sıkıldım canım zeytinyağlı sarma istiyor. Lütfen daha fazla koku ve zorluk çıkarma.

28 Kasım 2017

Burun bırakmak isteyen ...

Burun bırakmak isteyen genç kardeşlerim... Gerçekten arzu ediyorsanız burun bırakın fakat bakımı zor, şimdi çok derine inmek istemiyorum ama temiz tutmak lazım. Bi anlık hevesle burun bırakıp sonradan salmayın. Öyle "lise bitti hemen kemençeyi sırtıma takıp burun bırakayım" hevesiyle olmasın. Burun konusunda samimi olun. Ayrıca naturel bir eğim için kavgaya tutuşup birbirinize kafa atmayın. Sağlıkla büyüyen her burun kendi yönünü seçecek ve muhakkak eğrilecektir. Bunun yanı sıra burun bırakmanın caiz olmadığı söyleniyor, ben öyle düşünmüyorum, temiz tuttuktan sonra neden günah olsun ki.

3 Ekim 2017

Masrafsız bir misafir ...

Masrafsız bir misafir olarak dost ve akrabalarımdan beklentim, bir adet çekecek ve sert bir yastık. Bunun dışında değil umduğumu, bulduğumu da yememeye razıyım. Ya o silikon yastık nedir arkadaş. Ulan zaten yastık dediğin, omuzla baş arasındaki kot farkını kapatmaya yarayan bişey. Silikona bi yatıyosun kafa yine zemine düşüyo. Alçı kalıbı gibi yastığa resmin çıkıyo. Ver ustasına rolyefini çıkartsın. Hayır rahat edemediğim gibi bir de boynum kilitlenmiş uyanıyorum. Valla artık biri evine davet ettiğinde sert yastık artı masraflar diycem. Yalnız çekeceksiz evlerden de çok çektim. Allahtan ayakkabıyı "seneye de giyerim" umuduyla bi numara büyük alan maddi kesimin içindeyim de, ilk yıl parmağımı içeri sokarak giyebiliyorum. Bu hesaba göre 3. yıl araya değil çekecek çorap bile girmiyo. Ona göre hazırlığınızı yapın. Ha sabah kahvaltısında da sosis olsa fena olmaz. Yine gelirim o zaman ...

1 Ekim 2017

Sizleri, tanınmak için ...

Sizleri, tanınmak için yıllarını vermiş pokstarlarımızın, tanınmamak içün şapka ve gözlükle dolaştığı, istikbalin göklere adeta bir zıpkın gibi fırlatıldığı devlet hava meydanlarından en derin sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Uçuş kartında belirtilen kapı numarasına bakmadan gördüğüm ilk arap kafilenin peşine takılıp Trabzon uçuşu içün bekleme salonunda yerimi almış bulunmaktayım. Öncelikle Arap turistlerin Trabzon'a gelmesinden zerre rahatsız değilim. Sonsuza kadar "TURİST" olarak gelebilirler. Trabzon insanı, dünyanın en kozmopolit düşünce yapısına sahip insanlardır. Eğer anlatıldığı gibi tutucu olsalardı kendi sanatçılarını tutarlardı, Arap'lara parsel parsel arsa satmazlardı, ormanlar yakılırken kıyameti koparır, hesleri parçalar, peşkeş çekilen yaylalarda sahillerde nöbet tutarlardı ... Tüm Trabzonlu hemşerilerim faşizmden berîdir. Hicab eder tenzih ederim...

28 Eylül 2017

Kutu meyvesuyunu ...

Kutu meyvesuyunu pipetle içerken, sona doğru şırıltıyla damla damla gelip bittiğini sanırsın da, pipeti en köşeye getirip deliksiz bir yudum daha alırsın ya; ha işte o marjinal fayda, ucuz iş gücünün mükafaatı ve süreksiz tarım işçisinin mütevazi ama onurlu yaşantısında görüp görebileceği azami saadet. Her yıl yanlış pipet kullanımına bağlı olarak binlerce ton meyvasuyu israf ediliyor. Lütfen biraz dikkatli olalım. Az çok demeyelim içelim.

27 Eylül 2017

3-4 gündür ufacık ...

3-4 gündür ufacık bir sivrisinek tarafından delik deşik ediliyorum. Görünmüyor konuşmuyor yok hükmünde ama dehşet sondaj yapıyor. Gecenin yarısına kadar evde müzikal çalışma yapıyorum, zaten geç yatıyorum, yatarken de raid takıyorum ama ne fayda. Alemci çıktı pezevenk . Burayı çalgılı gazino zannediyor. Raidden kafayı bulup beni nara ata ata kevgire çeviriyor. Şuan raidi daha yakına yanaştırdım ki bari bana kafa yapsın da kaşınmayayım yırttım her tarafımı. Kaşıntıdan 80 derece kolanyayla banyo ettim "oo etil alkol sabahlar olmasın" dedi ayyaş pezevenk. Gözün kör olsun da hapak kalasın. Familyanın ve sivil havacılığın yüz karası gerizekalı vampir

18 Eylül 2017

Tekerleğin icadından ...

Tekerleğin icadından bu yana fakir ve ortadirek sürücülerin en kararsız kaldığı konudur kısa süreli duraklamalarda motoru durdurmak ya da durdurmamak. Ben şahsen 2-3 dakikaya kadar istop ettirmiyorum. Ama nalet olası marş dinamosu düşmanı yolcularım, o kadar kısa süre içinde asla arabaya gelmezler. Motor çalıştıkça çalışıyor anlıyor musun, git beni diyor rolanti benzinini yudumluyor içim yanıyor... Şarj dinamosunun ürettiği akım boşa gitmesin diye teybi açıyorum, camlarla oynuyorum, koltuğu ileri geri alıyorum. Gerçi onun bi alakası yok ama, seviyorum özellikle yazmak istedim. Motor bi süre sonra "ayh sıkıldım" dercesine fan açıyor arabaya karşı mahçup oluyorum. Ve o nalet olası an; "Ulan keşke başta istop etseydim" diyorum ... 10. dakikadan sonra zararın neresinden dönersek kâr deyip kontağa elim gidiyor, ama "birazdan gelirler bu kadar bekledik bi daha marşa vurmayalım" diyor ve oynadığım kumarın betini bi tık artırıyorum. Ne çare ki dakikalar sonra motoru susturuyorum. Ve sessizliğin içinden arabaya doğru yaklaşanları görüyorum. Evet evet onlar ... Marş ve şarj dinamosu düşmanları...

9 Haziran 2017

Amatör bir balıkçının ...

Amatör bir balıkçının en büyük sermayesi, kancadaki yemlere iştahla dalacak açgözlü balık potansiyelidir. Medeniyetin beşiği olduğundan mıdır nedir bu Of'un balıkları yani Of'lu balıklar, aksine böyle bi gözü tok, böyle bi sakin, gayet kibarca hiç kancaya takılmadan yemleri alıp götürüyor. Ulan ipneler bu ne kibarlık?? Gar Gazinosunda Zeki Müren mi dinliyosunuz pezevenkler, çakılsanıza ulan yemlere. Eski kaşarın kilosu olmuş 20 lira, 15'e satsan vatandaş izdiham eder, size bedava veriyoruz umrunuzda değil. Ah siz mükellef olacaadınız da iftarınızda toplayacaadım ben sizi. Ama bunlar iyi günleriniz, karlar tamamen eriyip sular çekilince kuru ekmekle toplayacaam hepinizi. İstanboldan jilet gibi kancalar almışım ağzınıza layık. Dibini sıyırıp sünnetlerken kapacaam hepinizi.

8 Haziran 2017

Rüya dediğin ...

Rüya dediğin, hayaller kadar kontrollü olmamakla birlikte bi parça insanın içindekileri yansıtır. Ama gel gelelim benim bir gecede gördüğüm rüya sayısı sen de 15, ben diyim 25, aksiyon dublörü gibi ordan oraya koşturuyorum . Bi araba çarpıyo, bi dayak yiyorum, bi uçaktan atlıyorum... Yau insan kendi rüyasında başrol olur, ulan ben bütün senaryolarda adı sanı bilinmeyen, yıllar sonra taksimde flash tv ile ropörtaj yapacak yeşilçam emektarı gibiyim. Allah bilir kimin bilinçaltını oynuyorum ve de benim bilinçaltımı oynayan ne kıvanç tatlıtuğdur ha. Gerçi şuanki bilinçaltı kaosunda bazen iyi roller de gelmiyo değil. Bazı ahlaksız rüya teklifleri aldığım doğrudur. Ama en ahlaksız teklifi bu gece saat 1 gibi aldım. Eşşolueşşeğin biri şurdan bi öğrenci uzatayım diye ışınlatmış beni rüyasına para üstünü de ille benden alacak teeccüte kadar bağladı bizi anasını satıyım. Rüyamda sevdiğimi göreyim diye o kadar dua okuyorum, düğün fotoğrafçısı gibi sabaha kadar mutlu çiftleri izliyorum. Galiba ben rüya falan görmüyorum, birilerinin rüyalarını izliyorum. Cast ajansa mı yazılayım premium üyeliğe mi geçeyim anlamıyorum ki. Acaba benim bilinçaltımın demo süresi mi doldu bi üst bilince mi geçmeliyim ?

6 Haziran 2017

Büyük İstanbul otogarının ...

Büyük İstanbul otogarının projesini okul tuvaletinde tütün tiryakisi avlayan müdür muavinine mi çizdirdiniz amk, bütün ambians düz lisenin erkek tuvaletiyle birebir aynı. Bir şehrin otogarı demek, hoşgeldin demek. O pis mekanı, yeni gelmiş adama "ne bok yemeye geldin" demek için özellikle mi tuvalet soundunda dizayn ettiniz. Şurda ayda yılda bir otobüsle seyahat edeceğiz, bütün serüven insanın burnuna kokuyor şerefsizim. Bu kadar pisliğin içinde hala en masum kalan şey, paketinde ezilmiş topkek. Markette böyle lezzetlisini bulamazsın. Nerde depolandığını bilmek bile istemiyorum ama çok lezzetli. Velakin karın doyurmuyor. Ve mola anonsu... Açlıktan guruldayan karnımız bile daha anlaşılır gurulduyor. Muavin abinin birtakım nefes egzersizlerini barındıran anonstan anladığım kadarıyla otobüs mola verecek. Orta kapıyı da açıyolar ki otobüstekiler donsun da tesiste bi yere sığınsın. İki fahrenayt ısınmak için beş kutu pişmaniye alan adam gördüm ben. Lan aslında şu yol kenarı dinlenme tesisinde yemek yemek yerine birikimimi daha kârlı bi sektöre yatırabilirdim. Ulaşım ve konaklama standartları devlet yurdu bulaşıkhanesi, fiyatlar star airlayns cip lounge. Hayır biz ortadirek vatandaşlar olarak otobüsü ekseriyetle uygun olduğundan tercih ediyoruz. Fakirlikle mücadele edeceğinize fakirlerle mi mücadele ediyorsunuz anlamıyorum ki.

5 Haziran 2017

Ben şahsen uçağın ...

Ben şahsen uçağın iki kardeşin icadı olduğuna katiyen inanmıyorum. Muhtemelen küçük kardeş yapmıştır, abisi de "annemler sorarsa beraber yaptık diyeceksin yoksa ağzuna s....." diyerek projeye çöreklenmiştir. İki kardeş bi araya gelip uçak mı yapılırmış amk. Kardeşler otomotiv olur, kardeşler kundura olur, kardeşler kıraatanesi olur ama uçak olmaz aga. Öyle olsa ben abimle çoktan ışınlanmıştım. Gerçi kendileri biraz realisttir. Şimdi ben ona "gel seninle moleküllere ayrılıp zamanda yolculuk yapalım yıllar sonrasına gidelim" desem, "siktiret Ulusoy 19 saat sonrasına İstanbul'a götürüyo zahmetine değmez" der. Zira kabiliyetlerin dağılımına bakıldığı vakit değil iki kardeşe böyle cevherin verilmesi, aynı dönemde yaşayan iki yabancı insanda bile aynı teknolojik ilham hasıl olmuyor. Ancak insanların birbirlerinin fikirlerinden etkilenmesi söz konusu olmaktaysa da bu iki kardeşin birbirinden etkilenmesini pek mümkün kılmıyor. Yani ben uçağın gövdesini imal etsem abime de " hadi buna bi motor yap ta uçsun" desem " olm motor yapmaklan demir uçsa, babamın kartali uçardi" der proje yatar. Bi de coğrafik ve jeopolitik konum itibariyle topraklarımız uçuşa elverişli deği. Trabzonda rakım anasının nikahı, köy evleri bulutların üstünde, adam daha nereye çıksın. Abi gel bişey icat edelim göklere çıkalım desem, abim "ulan ben aşşa çarşıya inmeye araba bulamıyorum der" proje gene yatar. Bi de lehine kullanır, evden hangara diye çıkar halı saha maçına gider beni de "olm yengen ararsa 'abim kokpitte, uçuş emniyeti tehlikeye girmesin, diye telefonu kapattı' dersin" diye sıkı sıkı tembihler. İki erkek kardeşin uçağın icadı esnasında mutabık kalabileceği tek husus bayan hostes konusudur. Onun dışında sivil havacılığa en ufak bi katkımız olabileceğini düşünmüyorum.

28 Nisan 2017

Ben artık insanların ...

Ben artık insanların sadece belli makineleri kullanabilmeleri için değil, tüm hayati unsurları yerine getirebilmeleri için de eğitim alıp ehliyet sahibi olmaları gerektiğini düşünüyorum. Mesela umumi tuvalete ruhsatsız sıçmak diye bir suç olsun istiyorum. Ehliyetsiz vatandaş klozette dehşet saçtı şeklinde 3. Sayfa haberi istiyorum. Hayvan bunlar çünkü. İnsanlar otursun diye koyulmuş klozet kapağına işeyen adamın halkın arasında ne işi var. Eğitimleri bitene kadar barınakta misafir edilsin.

25 Şubat 2017

Biliyorsunuz ne olursa ...

Biliyorsunuz ne olursa olsun sosyal medya ve benzeri platformlar üzerinden siyasete bulaşmıyorum. Zira ben girecek olsam aktif siyasete girerim. Profilden kimseyle fakir fakir didişmem, meclise girer parasıylan dövüşürüm. Burda partim için küfür yiyeceğime, mecliste halkım için dayak yerim. Ama kendimde o potansiyeli göremiyorum. Stratejik bir birikimim yok. Lider ruhlu bir yapıya sahibim ama siyasi arenada kendimi tahayyül bile edemiyorum. Bi kere imzam buna müsait değil. Müritlerim, arabalarının arka camına imzamı yapıştıracak olsa, komple bagaj kapağını değiştirmek daha uyguna gelir. İmzam öyle çirkin ki, imzanın çıkartmasını direk arabanın vuruk veya boyalı yerine yapıştır, kimse o karmaşadan kazalı olduğunu anlamaz bile. Ya zaten şuanki teknolojik konjektürde o imzayı basacak değil yazıcı, siensi makinası bile üretilmedi. Bak geçen yıl pasaport değişiminde benden imza aldılar, önceki imzamla tutmamış. Ya ben nasıl tutturayım aynı çizikleri? "Önceki imzaya benzemiyo " dedi memur bey. "Bence ikisi de bişeye benzemiyo" dedim ama gülmedi. Hayret .. Bu espri teşkilatta tutar sandıydım. Akşama kadar itle manyakla uğraşan kolluk kuvvetleri benim gibi şeker bi adama gülmüyor düşünebiliyor musunuz? Hayır devlet dairesi olmasa iş yapar bi kaç latifem daha vardı ama sağlık olsun. İmza krizi boyut değiştirmeden gideyim ben...

20 Şubat 2017

Ayaklarımdan soğuk alınca ...

Ayaklarımdan soğuk alınca benim midem neden ağrıyor anlamıyorum. Zaten mide neden ağırır onu da anlamıyorum. Atmosferle aranda 7 kat tabaka var, aniden çıksan vurgun yersin, o soğuğu sen nerden hissettin. Nabıyon göbeğimde atletle mi dolaşıyon da üşütüyon anlamıyorum ki. Ulan buz yutsam boğazlarım şişiyo da sana yine bişey olmuyo, bu ayaklardan bu soğuğu sen nasıl aldın nasıl ?? Rüzgarı ayaktan yiyorum ağrı karnımdan geliyo. İstanbul trafiği gibi anasını satıyım. Kaza Mahmutbet gişelerde, trafik Üsküdar'da . Bir iç organ olarak yalıtımın tillahına sahipsin bi de üstüne 4 kat ta ben giyiniyorum sen hala nasıl soğuk kalabiliyorsun arkadaş. Napayım battaniye mi yutayım, kazak mı kemireyim anlamıyorum ki. Bi ağrıyosun, bi bulanıyosun, bi ekşiyosun, herhangi bi uzva bişey olsa tepkisini sen veriyosun. Vücudun trip merkezi amk. Servetimi yedi doymadı pezevenk .