19 Haziran 2014

Teknolojinin en berbat yanı ...

Teknolojinin en berbat yanı da, bilime paralel gelişen estetik kaygısı... Ben demiyorum ki lcd televizyonun kabloları yandan sarksın veya efenime söyliim kumandanın tuşları çakıl taşından olsun. Benim sorunum ürünün niteliğini kaybetmesi. Allah rızası için söyle bana be mübarek, duvar saatinin saniyesinden ne istedin? Hayır bununla kalmadın yelkovanı da götürdün. Ulan saate bi bakıyorum kaçı kaç geçiyo diye, aa "kaç"ı da sökmüşler arkadaş. 3 ten 6 ya rakamlar yok. Olm oldu olacak akrebi de sök, ben hava durumuna göre gün ışığını baz alarak aşşa yukarı bi tahminde bulunurum. Kol saatlerinde durum daha da vahim. Saati kaldırmışlar baba, saate bi bakıyosun 3 ayrı daire içinde bişeyler dönüyo. Dışta da hareketli bi kasnak var, denize dalınca deniz seviyesinden kaç metre aşağıda olduğunu gösteriyomuş göya. Ulan aptes alırken duran saat denizin dibini ölçer mi ? Rakımmetre mi bu. Zaten saatlere hesap makinesi koyulduğu zaman kıllanmıştım. Tarih var, termometre var, güneş ışığında renk değiştiren iç kasnak ta var, resmen bunları kullanarak saati de sen bul diyo. Herşeyi bi şeyde toplayıp, o şeyi 2. Plana atıp, ürünün ismini de o şey koymak nasıl bi ticari politikadır?

16 Haziran 2014

Biraz olsun şehrin kalabalığından ...

Biraz olsun şehrin kalabalığından, telaşından ve stresinden uzaklaşmak amacıyla Çamlıca'ya çıkıp, yarım saat sonra geri döneceğin o şehri,1 lira vererek teleskopla izlemek nasıl bi psikopatlıktır halâ anlamış değilim. Olm niye masraf ediyosun, zaten birazdan toparlanıp gideceğin yer orası. Uzaklaşmak istediğin yeri 1 lira vererek dürbün vasıtasıyla yakınlaştırıp bakınca nasıl bi keyif alıyosun mübarek. Acaba içten içe "bak Ahmet abiler trafikte, zavallı Ahmet abi ehehe" falan mı diyosun. Sen bi arkana bak istersen tatlım. Kafa dinlemeye geldiğin 300 metrekare yer, senin semtinin toplam kalabalığının 10 katı. Sen Çamlıca tepesine arabayla çıkana kadar, Ahmet abin dilerse metrobüsle Avcılar'dan Söğütlüçeşme'ye geçiyo. Dürbinle kendi semtin dışında başka biyere bakıyosan durum daha vahim tabi. Esenler'den Çamlıca'ya gelip, teleskopla Adalar'ı neden izler bi insan. Olm buraya gelene kadar Adalar'a gideydin ya. Bi de meraklı bakıyo sorma. Yol mühendisi misin kentsel dönüşüm mü yapacan arkadaş ? Otur evinde google earth dan dünyayı bedava izle. Mesela ben de ara sıra köydeki balkonumun koordinatlarını girip, evimin manzarasını izliyorum. Uzaklaşmak arıyosan al sana uzaklaşmak... Bin küsür adam Çamlıca'ya çıkmış Çamlıca'nın yüzüne bakan yok, uçsuz bucaksız manzarasına bakan yok. İlla yakınlaştırıp incelicek. Babacım yükle i.b.b. nin programını, mobeseden İstanbul'u canlı izle. Masraf olmasın sana, kalabalık etme...

11 Haziran 2014

Bu yaz sivrisinekleri öldürmeyip ...

Bu yaz sivrisinekleri öldürmeyip onları anlamaya çalışacağım. Öncelikle neden gece geliyorsun. Mesela kıç kadar gölün başında milyon tane sivrisinekle su içiyorsun da, canlı kanlı adama gece vakti nası bi cesaretle ve neden tek başına dalıyorsun. Olm toplanıp bizden bi kurban seçseniz hergün binlerce adam öldürürsünüz lan. Hayır çelişkili de bi hayvansın. Kulağımda zırlayıp ayak tabanından ısırmak nası bi psikopatlık acaba. Ve gece boyu neden vücudumun en olmadık yerlerinden ısırıp duruyosun. Kaynağı buldun sabaha kada em işte, öbür ayağımda ham petrolmü var sanki. ne dolaşıyosun acaba hassas cildimin ordan orasına. Ulan boş odada uçamıyosun, düz duvarda gezemiyosun. Sen o yorganın altından nasıl girdin de diz kapağımın alt sol çaprazındaki çıkıntıdan ısırdın olm? 27 yaşındayım, öyle bi yerim olduğundan haberim yok yemin ederim. Her yaz sabahı yeni bi yerimi keşfediyorum olm. Bak burdan tıp sektöründeki arkadaşlarıma sesleniyorum, oldum olası kollarım dirseklerim açık yatarım, bi güne bi gün bi sivrisinek gelipte dirseğimin iç kısmından kan almadı. Sadece sivrisinek değil, hiçbir kan emici hayvan gelip dirseğimin içine konmadı. Bu kada bi mahlukat yanılıyor olamaz

3 Haziran 2014

Her vakit namazında, her camide ...

Her vakit namazında, her camide, telefonunu sessize almayan bi müslüman mutlaka bulunuyo. Bu yarın içimizden biri de olabilir, insan unutur yapacak bişey yok. Ama eğer istikrardan bahsediyorsak asıl başarı, o adamı tam namazın içinde arayan kişidedir. Ulan bi kere de tekbir alınmadan ya da selam verildikten sonra ara. Hayır bide öyle uzun çaldırıyo ki bütün eseri dinlettiriyo mübarek. Daha da ilginç olanı namazda telefonunun sesini açık unutanların %90'ının melodisi nokia tune (gran vals). Herkes akıllı telefon kullanıyoken halâ camilerde nokia tune çalar. Öyle de alıştık ki, normal şarkı çalsa "telefon değildir dışardan geliyodur" diyebiliyoruz artık. Francisco Tárrega'nın ölümsüz eseri öyle içimize işledi ki, Buhurizade Mustafa Itri'nin bestesiyle icra ettiğimiz segah bayram tekbiri camilerde bu kadar seslendirilmedi yemin ederim. Yani bence hazır Ramazan ayı yaklaşmışken, gran vals'e komalar eklenip ilahi sektörüne kazandırılmalı. İlahi tarzı bişey çalınca çok tedirgin olmuyoruz çünkü. Bi de telefonu çalan adamın hiç istifini bozmaması da ayrı bi skandal tabi. Sanki onun telefonundan beni arıyolar. Olm elin yok mu bi tuşuna bas ta sussun da. Hepimizin namazını perişan ettin, zaten biri öksürse okumamız bozuluyo, keza ezbere okuyoruz ilmimiz yok. Bari seninki bozulsun camiye telefonu kısmadan girmenin cezasını da bizden sonra kaza yaparak öde...