25 Eylül 2014

Mevsimi geçmiş olmasına karşın ...

Mevsimi geçmiş olmasına karşın, genç bir sera sivrisineği tarafından gece boyu tacize maruz kalmış, vızır vızır uyandırılmış ve de ısım ısım ısırılmış vaziyetteyim. Yani bi hayvan 5 dakika mı rahat durmaz. Bi iki ısır, iyice doy yürü git işte. Yanına bidon mu getirdin, sekiz saattir emiyon emiyon doymuyon. La olm senden kanı acıyan yok. Adam olsanız herkes yazın kapıya bi kap kan koyar. Ama ipnesiniz olm gece boyu adamın iliğini sömürüp gündüz akşama kadar duvarda badanayla kıtlama yapıyonuz. Yine de kıyamıyorum lan, yemek yediği için hiç adam öldürülürmü. Varsın az sesli çalışsın ne çıkar. De ki ağzını şapurdatıyo. Sen dalından elma yerken ağzını şapurdatınca elma seni öldürüyo mu? O zaman intikam varsa mertçe olmalı. O uyutmuyosa ben de uyutmam. Olm sivrisinek!!, googleden uyku saatlerini aldım, en zil kemençemin alt perdelerinden çalmak suretiyle akşama kadar zırıl zırıl peşinde gezicem, aazına sıçıcam senin.

10 Eylül 2014

Cam kenarının bendeki yeri ...

Cam kenarının bendeki yeri, sevgili mizahdaşlarımın malumudur. Saatler öncesinden online check-in yaptım ki seyrede seyrede uçayım. Ama kurban olduğum Allahım beni yine sözlüye kaldırmış olacak ki, genç popilasyonun hakim olduğu boeing 737-800 uçağında, benim 24A koltuğuma konuşlandırılmış bi teyzeyle karşı karşıya kaldım. Yine kıyamadım ve sağlam bir hayır duası karşılığında özenle seçtiğim kanat manzaralı teras gibi koltuğu, yolculuk haklarım saklı kalarak teyzeye devrettim. Yer yer Allah rızasını, cenneti ve dünyevi ihtiyaçlarımı gözettiği dualarına, hayırlı kısmeti eklemeyi de unutmayan teyze (max.65), istediğini almış olmanın verdiği rahatlıkla kafasını birden çevirip manzaranın tadını çıkarmaya başlamıştı. Tabi cam kenarı elimden alınınca, dışarıyı izlemenin tek yolu, teyzenin yüz hatlarından geriye kalan cam parçasından bakmaktı. Zaten internet cafe tuvaleti camı kadar olan uçak camı, teyzenin suratını oraya yaslamasıyla komple kapanmıştı. O zaman ilk kez insan burnunun çok ta yer kaplamaması gerektiğini idrak etmiştim. Videonun üzerinden kaybolmayan mouse çubuğu gibi manzaramı talan eden teyzemizin giderek soğuyan tavırları yüzüne yansımış ve iyice mağrurlaşmıştı. Teyzenin biraz sonra sürpriz bi hamleyle güneşliği kapatıp uyku moduna geçtiğini görünce, Cuma çıkışı sadaka verdiğim dilenciyi kumar masasında yakalamış gibi hissettim. Allah'ım!!! Kandırılmıştım... Hem cam kenarı boşu boşuna gitmiş, hem de cam tamamen kapatılmıştı. Zaten gönlümü alana kadar benimle muhabbet eden güzel teyzem, torununun başarılarını anlattıktan sonra, nişanlı bir genç kız edasıyla namahrem kesilmişti... Projelerim ve sahne hayatım hakkında tek kelime edemeden uyuması ve bir hoşçakal demeden gitmesi beni derinden etkilemişti. Devlet hava meydanlarında bir başıma... Baymak kombinin yanında Çorum kaloriferi gibi kalmıştım...

5 Eylül 2014

Ben sana misafir geliyorum ...

Ben sana misafir geliyorum dii mi? Zile bastıktan sonra alt demir kapıyı açıp, üst çelik kapıyı kapalı tutmak ve o yorgunlukla beni dairenin kapısında bekletmek ve de tekrar zile bastırmak nası bi zevk? Sanki üst kapının anahtarı bende var da, sana alt kapıyı açtırıyorum. Çıksana kapıya, beni o yorgunlukla ne kapında bekletiyosun acaba!!!?. Ne ara açmayı düşünüyosun? Kaç dk'da gelmemi bekliyosun? Normal insanlar gibi çıktım işte, minber değil ki okuya okuya çıkayım. Yani senin misafirin olup, senin ziline basıp, senin giriş kapından girip karşıki apartmanın terasına çıkamam ya. Dış kapının ziline bastığım an, aslında benim niyetimin sadece dış kapıdan değil, iç kapıdan da girmek olduğunu anlamalıydın. Anladık kıymetlisin alttan demirler üstten çelikler falan, evet her isteyen senin evine giremiyo kabul. Ama ben her isteyen değilim ki. Lanet olsun bi çay içip çıkıcam. Hayır insan bazen daireyi de bulamıyo. 3. Kat diyosun 4 daire var, senin kapıyı terlik zevkini esas alarak ayak kokundan mı bulcam. Şikar iti gibi sensörlü lamba ışığında kapını arıyorum. Zar zor kapını bulduk bi de delikten bakıyon kim diye. He alt demir kapıdan irfan girdi, merdivenlerden sonra yerini dayısının oğluna bıraktı. Tööbe tööbe. Yalnız birden farkettim ki kapının önündeki paspasta "hoşgeldiniz" yazıyo. Ordan anladım ki beni kapının önüne çağırmış. Çünkü hoş bulmam gereken yerde değilim şuan. Lan olm bari kapının önüne bi kap su koyun arkadaş. Kuruduk be!!! Yani şahsen hiç hoş bulmadım. İşte böyle eş dost akrabanın ziline basıp basıp kaçacaksın yau