24 Mayıs 2014

Düşünüp istifade edenler için ibret niteliğinde ...

Düşünüp istifade edenler için ibret niteliğinde bir sallantıyla güne uyandım. Duvarda yanyana asılı kemençelerin birbirine vurmasıyla yataktan fırlayıp apar topar üzerime bişeyler giyerken, sanki TRT'nin süngerli yumruk gibi mikrofonu aazıma uzatılmış ve "son olarak neler söylemek isterdiniz" sorusu tarafıma yöneltilmişti. Arapça ve türkçe verdiğim kısa demeçte, sevgiye, aşka ve dünya barışına yönelik tek bir kelimenin dahi aklıma gelmemiş olması, bu kavramların ben olmadan çokta umrumda olmadığı gerçeğini gözler önüne sermişti. 15 dakika kadar avluda oturduktan sonra eve geçip haberleri açtığımda, idari makamların haber ajanslarına ilettiği bilgiler ışığında, can ve mal kaybının yaşanmadığını öğrenip biraz rahatlamışken, aklıma düşen şu soruyla yeniden tedirgin oldum. Can ve mal kaybı olmadığından nasıl emin olabiliyorsunuz? Şayet ben o an kalp krizi geçirmiş olsam nereden bileceksiniz? Olm bi kere gelin sorun nasılsınız diye lan. Belki gardropun altında kaldım bi kapımızı çalın arkadaş. Yemin ediyorum birine bişey olsa bi sonraki nüfus sayımına kadar kimsenin ruhu duymaz. Az ilgilenin la bizle, biz size yönetim yetkisi verdik bizim adımıza "biz iyiyiz" deme yetkisi değil. Neyse idareciler ve medya ölmemiş, siz de iyisiniz değil mi?