12 Aralık 2014

Uçuş koltuğunu otomatik ayarlayan check-in ...

Uçuş koltuğunu otomatik ayarlayan check-in sistemi nedeniyle, bugün size koridora bakan koltuktan sesleniyorum. Dış şartların uygunluğunu gözlemleyememenin verdiği tarifsiz üzüntüden biraz kurtulmak ve kendimi avutmak adına, elime ücretli ikramlarlar menüsünü alıp detaylıca incelemiş bulunmaktayım. Havalı içkilerin yanı sıra 4 oyro(12 lira falan)'ya satışa sunulan sallama çayı bir övmüşler, bir methetmişler, böyle mucizevi bi ürünü sunduklari için 4 eyro da bahşiş verirsin. Ulan şimdi anladım ki bu nimet yeryüzünde çok ucuza gidiyo be. Bir çay müstahsili olarak gökyüzünde bi bardak çay içmem için 8 -10 kilo çay toplamam gerekiyo sanırım. İnsanoğlu ulaştığı her yere kapitalizmi götürmüş olm. Hatta çayı al diye araya tanıdık ta koymuşlar. Çikolatalı bi dilim kek... Öyle deme "hayatında hiç çikolata yememiş kakao işçilerinin sizler için topladığı, Giresunlu fındık müstahsillerinin özenle yetiştirdiği nefis fındıklarını barındıran enfes hamuru ve iç gıcıklayıcı görüntüsüyle tam ağzınıza layık". Ulan bildiğin kek işte. İçindekileri bi anlatıyo, sanki bütün senenin hasadı muhteviyatında. Adamsan 4 avro'yu da övsene?? Dünyada 4 yuro'su olmadığı için aç kalanları yazsana?? Senin çayın değerli de bizim euromuz kağıt parçası mı? Farkını versem caminin çay ocağını kapatırım be. Ulan bütün yolculuk zevklerimden mahrumum şuan. Cam kenarı yok, çay yok, koridora koydunuz beni güzel hostes yok, Ve bu uçak taa Sabiha Gökçen'e iniyo. Havadayken Güngören'e en azından paralel evrende daha yakınım be. Neyse şu yan çaprazdaki kıza ilerliim göz ucuyla. Gerçi uçakta herkesin burnu bi karış havada. Uçak onbin metreden gidiyo bunlar bi milyon fit. Bi irfanseyhan olsan da para etmiyo bazen. Dur ben onu az sonra belediye otobüsünde sağlı sollu yanaşırken yakalarım