5 Aralık 2013

Hemen her akşam kabus gördüğümden ...

Hemen her akşam kabus gördüğümden, herhangi bi korku efendim bir ürperme pek olmuyo. Sadece konulardan sıkıldım ve gerçekten çok gerideyiz . Henüz köy işi senaryolardan sıyrılamadık kabus konusunda, maalesef yıllardır aynı şeylere korkuyoruz. Yok mezardan bişe fırladı, yok Adapazarı'ndan bayram ziyaretine gelen Zülfiye teyzenin kızı akşam ezanıyla vampir oldu, efendime söyliim 13 Aralık'taki bizim konsere ben dahil kimse gitmedi falan nicedir böyle standart hep . Ama ben artık gerçekten müdahil oluyorum ve şu mizahi kişilik rüya aleminde de farkediliyo. Geçen yine bi kabustayım, bi türlü hortlama sahnesine geçemedik, bırak hotlamayı kimse ölmüyo, kabus soundu var ama herkes neş'e içinde kuru pastayla limonatayı götürüyo. "fırtına öncesi sessizlik, daha büyük şeyler olacak" falan diye umut ettiğim anda bu bilinçaltımdan 2 memur geldi "olm dedi , dua et üstün açık değil , ateşin de yok , Yoksa biz senin aazına sışmıştık" dedi. elimde patlamış mısırla kalakaldım öyle. Oscarlık kabus, dayıoğlu ünalın köyden getirttiği 25 kiloluk yorgan yüzünden berbat oldu. Sonra niye gelişemiyoruz? Babacım kültür müsait değil, sen o yorganı çek, nane limonu iç, yatarken duanı et sonra rüyanda dünya yansa göbek atıyosun. Neyse ben çalışmalara devam ediyorum, akşamdan kombiyi kapatıp, üzerimi açıp yatıyor, hem yeni kabuslara yelken açıyor, hem de her geçen gün hayal gücünü korkutan senaryolarla vücut sıcaklığımı yükseltip gece boyunca bedavadan ısınıyor, ay sonu kabuslarından kendimi muhafaza ediyorum.