10 Eylül 2014
Cam kenarının bendeki yeri ...
Cam kenarının bendeki yeri, sevgili mizahdaşlarımın malumudur. Saatler öncesinden online check-in yaptım ki seyrede seyrede uçayım. Ama kurban olduğum Allahım beni yine sözlüye kaldırmış olacak ki, genç popilasyonun hakim olduğu boeing 737-800 uçağında, benim 24A koltuğuma konuşlandırılmış bi teyzeyle karşı karşıya kaldım. Yine kıyamadım ve sağlam bir hayır duası karşılığında özenle seçtiğim kanat manzaralı teras gibi koltuğu, yolculuk haklarım saklı kalarak teyzeye devrettim. Yer yer Allah rızasını, cenneti ve dünyevi ihtiyaçlarımı gözettiği dualarına, hayırlı kısmeti eklemeyi de unutmayan teyze (max.65), istediğini almış olmanın verdiği rahatlıkla kafasını birden çevirip manzaranın tadını çıkarmaya başlamıştı. Tabi cam kenarı elimden alınınca, dışarıyı izlemenin tek yolu, teyzenin yüz hatlarından geriye kalan cam parçasından bakmaktı. Zaten internet cafe tuvaleti camı kadar olan uçak camı, teyzenin suratını oraya yaslamasıyla komple kapanmıştı. O zaman ilk kez insan burnunun çok ta yer kaplamaması gerektiğini idrak etmiştim. Videonun üzerinden kaybolmayan mouse çubuğu gibi manzaramı talan eden teyzemizin giderek soğuyan tavırları yüzüne yansımış ve iyice mağrurlaşmıştı. Teyzenin biraz sonra sürpriz bi hamleyle güneşliği kapatıp uyku moduna geçtiğini görünce, Cuma çıkışı sadaka verdiğim dilenciyi kumar masasında yakalamış gibi hissettim. Allah'ım!!! Kandırılmıştım... Hem cam kenarı boşu boşuna gitmiş, hem de cam tamamen kapatılmıştı. Zaten gönlümü alana kadar benimle muhabbet eden güzel teyzem, torununun başarılarını anlattıktan sonra, nişanlı bir genç kız edasıyla namahrem kesilmişti... Projelerim ve sahne hayatım hakkında tek kelime edemeden uyuması ve bir hoşçakal demeden gitmesi beni derinden etkilemişti. Devlet hava meydanlarında bir başıma... Baymak kombinin yanında Çorum kaloriferi gibi kalmıştım...